27 Nisan 2011 Çarşamba

Yeni Gazetecilik Tablet Tablet mi?

iPad ve iPhone gibi Apple destekli, akıllı teknolojik ürünler için tasarlanmış özel tablet gazeteler ülkemiz ve dünyadaki habercilik anlayışı ve okuyucu alışkanlıklarını değiştirebilecek mi? Henüz bu sorunun cevabını bilmesek de, dijital tabloid haberciliğin ilk örneklerinin birer birer gün yüzüne çıkmaya başladığını biliyoruz. Türkiye’de bu tür haberciliğin ilk örneği; deneyimli gazeteci, Akşam Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Nurcan Akad’ın “Zete”si oldu. Uzun süredir merakla beklenen Rupert Murdoch’un “The Daily” isimli iPad gazetesi de geçtiğimiz Şubat ayında yayına başlamıştı.
Gazete’den Ga kısmını atarak Zete adıyla dijital bir gazete hazırlama işine soyunan Nurcan Akad ve ekibinin ilk çalışması Ocak ayı içinde yayına başlamıştı. Zete günlük bir gazete formatında ve şimdilik tamamen ücretsiz. Ülkemizde türünün ilk örneği olması bakımından ilginç bir çalışma gibi gözüküyor; ama devamının gelmesi ve daha çok ilgi çekmesi için daha da geliştirilmesi, yazılım alt yapısının daha da güçlenmesi gerekiyor.

Zete bir yana, tüm dünyanın merakla beklediği bir başka iPad gazetesi ise medya imparatoru Rupert Murdoch’un “The Daily” isimli dijital yayınıydı. The Daily, şu an haftalık olarak 0.99 Dolar’a satılıyor.. Ne kadar ilgi göreceği ise büyük merak konusu. Çünkü gerek Zete, gerekse The Daily gibi yeni mecraya adım atan yayınların önünde konvansiyonel yayınların da iPad atakları var. Örneğin sadece iPhone ve iPad değil, Android platformunda da günlük gazeteleri cep telefonunuza ya da tabletinize indirip okuyabiliyorsunuz.

The Daily ve Zete örneklerinden de anlaşılabileceği gibi, gazetecilik ve genel olarak habercilik alanında büyük gelişmeler söz konusu. Uzun süredir ülkemiz dışında örneklerine rastladığımız “tabloid gazete” ler de Türk yayınında yerlerini almaya başladı. Bu açıklamayla ilk akla gelen örnek hepimizin bildiği gibi Referans Ekonomi gazetesiyle birleşerek, yenilenen Radikal.
Birçok gazeteci ve yazarın dünyanın en iyi gazeteleri olduğu konusunda uzlaşmaya varabildikleri Wall Street Journal ve New York Times gibi gazeteler; günümüzde en zekice işlerin yapıldığı, en akıllıca yazılan “column” lar ve haberlere yer verilen gazeteler olma özelliklerini yitirmeye başladılar. Zete, The Daily vb. örneklere bakıldığında en zekice haberlerin ince bir mizahi anlayışla sunulduğu tabloid gazetelerin yükselişte olduğu söylenebilir.   
Geçtiğimiz haftalarda Bilgi Üniversitesi’ne konuk olan Zete’nin kurucusu Nurcan Akad’ın da dediği gibi tabloid gazete çıkarmak çok farklı bir bakış açışı ve “orijinal” bir okuyucu kitlesi gerektiriyor. Akad’a göre, tablet haberleriniz için atacağınız başlıklar hem provokatif, hem çok zeki hem de mizahi bir şekilde sunulmalı. Zete’yi dikkatle incelediğimde Akad’ın anlatmaya çalıştığını daha iyi anlama olanağı buldum. Bu tarz gazetecilik yapmanın önkoşulu; hayata karamsar bir alaycılıkla bakmak. Akad’ın da altını çizdiği okuyucu kitlesinin enderliği ve yeni haberciliğin alışılmamışlığı, bu tarz habercilik yapılan gazetecilik hakkında doğru olmayan görüşler de yaratmıyor değil.
Ülkemiz ve dünyada sıkça rastladığımız yaygın görüşün aksine iPad gazeteleri ve tabloid gazetelerde oldukça ciddi bir gazetecilik yapılıyor Dolayısıyla tabloid gazete- ciddi gazete ayrımı yapmak tamamen yanlış bir kıyas.
New York Times'in bir önceki editörü Max Frankel, kendisine sabah işe geldiğinde güne hangi gazeteyi okuyarak başladığı sorulduğunda 'beklenildiği gibi' rakip 'Washington Post' diyerek cevap vermemiştir. Frankel, güne tabloid gazetelerle başladığını çünkü bir tek onların, yaşadıkları şehrin ruhunu ve konuştuklarını yakalayıp yansıttığını söylemiştir. Bu tür gazetecilik New York Post ve İngiltere'deki The Sun gazetelerine yeni bir hava getirmiştir
Her türden haberin bambaşka sunumlarla okuyucu karşısına çıktığı iPad gazeteleri ve tabloid tarzının en güzel örneklerinden birini İngiltere’nin The Sun gazetesinde görebilmek mümkün. 1 Ağustos 2010 tarihli The Sun gazetesinin ön kapağında İngiltere’de kıyıya yaklaşan köpek balığı tehdidi ele anınmış; Sun gazetesinin bastığı fotoğrafta kıyıya yakın yüzen insanlar görülürken az ileride yüzeye yakın dolaşmakta bulunan köpekbalığı da dikkat çekiyor. Sun gazetesi şöyle bir başlık kullanmış: Der-dum Der-dum, dum-dum, dum-dum dum-dum, dum-dum, der-dum, dum-dum. Fotoğrafa ilk bakıldığında görülenin adeta Jaws filminden alınmış bir sahne olduğunu sanabilirsiniz. Gazetenin editörleri aynı şeyi hissetmiş olmalılar ki; başlık olarak Jaws filminin müziğinin ritmini koymuşlar. 

Benim hayran olduğum gazetecilik zekâsı da bu işte; zeki ve risk almaktan korkmayan bir tavır. Tabloid gazeteciliğin özü bu. Tabloid gazetecilik aynı zamanda okuyuculardan da belirli bir zekâ düzeyine sahip olmalarını bekliyor. Akad’ın da üniversite ziyareti sırasında pek çok kez vurguladığı gibi Zete’de yalnızca belirli haberlere yer veriliyor. Kısacası, Zete gibi bir gazetede asla Justin Bieber’ın saç kesimi haberini bulamayacaksınız. Bu tavra verilen tepkiler çeşitli olsa da, kişisel görüşüm bu gazetecilik anlayışına tam destek vermekte. Yalnızca ünlüler ve dedikodu konusu içeren sayısız dergi, gazete eki, blog ve mültimedya araçları mevcutken, yurt ve dünyada neler olduğunu ve gündem, politika, ekonomi, kültür-sanat haberlerini yayma hedefiyle kurulan gazetelerin kuruluş amaçlarından şaşmalarını doğru bulmuyorum. Bana kalırsa politika ve ekonomi gündemi değil, magazin haberleri takip etmek bir kişisel tercih olmalı.
Tüm bu karşılaştırmalar ve yeniliklerin ışığında bir değerlendirme yapılırsa, iPad gazeteleri ve tabloid haberciliğin yerli ve yabancı basına çok gerekli bir renk katacağını düşünüyorum. Onlarca yıldır, aynı manşetler, tasarım ve tarzla hareket eden yazılı gazete basınımız ve ondan daha da beter konumda olan “özetin özeti” internet gazeteciliği; az , öz ve “kaliteli” haber yapan tabloidlere ve iPad gazetelerine devretmeli bayrağı. Şu anki yegâne merak unsuru ise; tüm dünya okurunun bu değişimin gerekliliğini ne zaman fark edeceği.   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder